Mide kanseri, dünya genelinde sık görülen bir kanser türüdür. Bu kanser türünde peritoneal tutulum da sıkça görülebilir ve hastalığın ilerlemesiyle birlikte periton metastazı oluşabilir. Periton metastazı olan hastaların prognozu genellikle kötüdür ve ortalama sağkalım süresi kısa olabilir. Bu durumun sebepleri arasında periton metastazının geç tanısı, sınırlı tedavi seçenekleri ve tedavide standart bir protokolün olmaması gibi faktörler yer almaktadır.Periton metastazının oluşum mekanizmaları arasında primer tümörün serozal tutulumu sonucu tümör hücrelerinin periton boşluğuna yayılması ve cerrahi travma sırasında tümör hücrelerinin periton boşluğuna yayılması sayılabilir. Bu nedenle, periton metastazının tanısı için bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans, pozitron emisyon tomografisi gibi radyolojik yöntemler kullanılmaktadır. Tanısal laparoskopi ve peritoneal lavaj da değerli tanı yöntemleri olarak kabul edilmektedir.Periton metastazının tedavisinde sistemik kemoterapi, intraperitoneal lavaj, intraperitoneal kemoterapi ve postoperatif normotermik intraperitoneal kemoterapi gibi yöntemler kullanılmaktadır. Sistemik kemoterapi, periton boşluğuna düşen tümör hücrelerini etkilemekte zorluklar yaşayabilir. Bu nedenle, intraperitoneal kemoterapi yöntemleri, periton metastazının tedavisinde umut verici sonuçlar göstermektedir. Özellikle hipertermik intraperitoneal kemoterapi (HİPEK), diğer yöntemlere göre daha başarılı sonuçlar elde etmektedir.Sonuç olarak, mide kanseri hastalarında periton metastazının tedavisi için farklı yöntemler kullanılmaktadır. HİPEK, periton metastazının önlenmesi ve nüksün azaltılması konusunda diğer yöntemlere göre daha etkili bir tedavi seçeneği olarak değerlendirilmektedir.(AI)