Kanser ağrısı, erişkin ve pediatrik onkolojik hastalarda yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyen yaygın bir morbidite nedenidir. Bu ağrı, bireyselleştirilmiş tedavi yönetimleri gerektiren heterojen bir klinik durumdur. Günümüzde çeşitli ağrı yönetimi stratejileri kullanılmaktadır, ancak temel tedavi opioid ilaçların kullanılmasıdır. Hızlı salınan opioidler, dakikalar içinde analjezik etki sağlayarak faydalı olabilir. İntravenöz uygulama ve intranazal fentanil veya hidromorfon gibi alternatif yöntemler de kullanılabilir. Nöropatik ağrı ise somatosensoriel sistemi etkileyen bir hastalık veya lezyon sonucu ortaya çıkan ağrıdır. Kanserli hastalarda özellikle opioidlere yanıtın az olduğu nöropatik ağrının tanınması ve adjuvan analjeziklerin tedaviye eklenmesi önemlidir. Kanser tedavisi ile uğraşan hekimlerin nöropatik ağrının patofizyolojisi, klinik özellikleri ve tedavisi hakkında bilgi sahibi olmaları, ağrı kontrolü ve yaşam kalitesinde önemli bir artış sağlayabilir. Kaçak ağrı ise kanserle ilişkili bir ağrı türüdür ve bireyselleştirilmiş tedavi gerektirir. Transmukozal opioidler ve intranazal formülasyonlar, oral opioidlere göre daha hızlı analjezik etki sağlar. Kaçak ağrının prevalansı farklı çalışmalarda farklı oranlarda bildirilmiştir ve kaçak ağrısı olan hastaların kötü prognoza ve düşük opioid etkinliğine sahip olduğu görülmüştür. Kaçak ağrılar genellikle akut başlangıçlı, kısa süreli ve orta veya ağır şiddetlidir. Ağrı atakları genellikle sabah saatlerinde meydana gelir.(AI)