Bu bölümde, ağır metal kirliliği konusunda genel bir bakış sunulmaktadır. Sağlık durumu, genetik yapı ile biyolojik, sosyal ve fiziko-kimyasal bileşenler arasındaki etkileşime göre belirlenir. Her doğan bebeğin, ülkelerin sosyoekonomik durumuna bağlı olarak yüzlerce ton mineral, metal ve yakıt ihtiyacı olduğu bildirilmektedir. Bu nedenle, fiziko-biyokimyasal çevresel unsurların yaşamımızın devamı için gerekli olduğunu biliyoruz. Bununla birlikte, çevresel kirleticiler, insan ve diğer organizmaların sağlığını tehlikeye atan bazı organik ve inorganik kimyasal maddelerin fiziko-kimyasal çevrede birikmesiyle ilişkilendirilmektedir. Bu çevresel kirleticilerin bazıları, zararsız miktarlarda normal aralıkta bulunabilirken, bunların çevreye salınan miktarının artması insan faaliyetlerinden kaynaklanabilir. Çeşitli yollarla vücuda giren kirleticiler, organ ve hücre hasarına neden olabilir. Bu nedenle, çevresel risk faktörlerinin niceliksel değerlendirmesinin yapıldığı çevresel hastalık yükü çalışmaları önemlidir. Genel olarak, toplam hastalık yükünün yaklaşık %9'u çevresel kirliliğe bağlanabilir. Ancak, bu oran gelişmekte olan ülkelerde önemli ölçüde daha yüksektir. Bu durumda, güvensiz kaynaklardan biri su maruziyeti olarak görülmektedir. Düzensiz suya bağımlı kırsal nüfus için güvenli içme suyuna ulaşmak hala küresel bir sorundur. 2015 yılında, Dünya Bankası, dünya nüfusunun %46'sını (3.4 milyar) kırsal olarak tanımladı ve nüfusun %15'inin yeterli suya erişimi olmadığını bildirdi. Kişi başına düşen su miktarının 2050 yılına kadar azalacağı tahmin edilmektedir. Öte yandan, toplam su talebi hızla artmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, dünya genelinde 2.1 milyar insan evlerinde güvenli suya erişememektedir. 263 milyon insan, su toplamak için gidiş-dönüşte 30 dakikadan fazla zaman harcamaktadır, 844 milyon insan temel içme suyu hizmetlerine sahip değildir ve 159 milyon insan suyu doğrudan yüzey kaynaklarından (nehirler veya göller) içmektedir. Birleşmiş Milletler'in milenyum kalkınma hedefleri arasında sürdürülebilir güvenli içme suyuna erişim de bulunmaktadır. Bu planlamayı yapabilmek için insan sağlığı ve çevre arasındaki etkileşimi anlamak önemlidir.(AI)
Atıf Sayısı :