Atriyal fibrilasyon (AF), düzensiz elektrik aktivitesine sahip, etkili olmayan atriyal kasılmalarla karakterize bir kalp ritim bozukluğudur. AF, erişkinlerde en sık görülen kronik aritmi olup, yaş AF gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. Hipertansiyon, koroner arter hastalığı, böbrek hastalığı, obezite ve uyku apnesi gibi durumlarla sıklıkla ilişkilidir. AF, ölüm, inme, kalp yetmezliği, bilişsel bozukluklar, sık hastaneye yatışlar ve yaşam kalitesinde azalmaya neden olabilir. Gebelikte kardiyovasküler hastalıkların riski artar ve gebelikte AF görülme sıklığı zamanla artış gösterir. Gebelikte kardiyovasküler sistemde fizyolojik adaptasyonlar meydana gelir ve bu adaptasyonlar aritmi gelişimine zemin hazırlar. Gebelikte tromboemboli riski artar ve gebelikte kullanılan ilaçların farmakokinetiği değişir. Gebelikte EKG değişiklikleri izlenebilir ve ekokardiyografi tercih edilen görüntüleme yöntemidir. Gebelerde AF sıklığı yapısal kalp hastalığı olanlarda daha yüksektir. AF tanısı konulan gebelerde hızlıca ekokardiyografi yapılmalıdır. Gebelerde AF tedavisi, antikoagülasyon, antiaritmik ilaçlar, kardiyoversiyon, kateter ablasyon gibi yöntemleri içerebilir. Gebelikte AF, anne ve fetus için risk oluşturabilir ve bu nedenle dikkatli bir takip ve tedavi gerektirir.(AI)