Bu metinde, egzersiz fizyolojisinin tanımı ve kökeni hakkında bilgi verilmektedir. Egzersizin planlı ve tekrarlayan vücut hareketlerinden oluştuğu belirtilerek, vücutta stres oluşturduğu ve bu stresin homeostasisi bozduğu ifade edilmektedir. Egzersiz fizyolojisinin, vücudun fizyolojik strese nasıl tepki verdiğini ve adapte olduğunu inceleyen bir alan olduğu vurgulanmaktadır. Ayrıca, egzersizin kardiyovasküler, endokrin ve muskuloskeletal sistemleri nasıl etkilediğinin incelendiği belirtilmektedir. Metinde, egzersiz fizyolojisinin tarihçesi de ele alınmaktadır. Antik Yunan'da başlayan egzersiz kültürü ve egzersizin sağlık ve eğitim alanında kullanımının kabul edilmesi üzerinde durulmaktadır. Ayrıca, egzersizin metabolik hastalıkların gecikmesi ve önlenmesinde etkili olduğu ve düzenli egzersizin vücudun tüm organ sistemlerini olumlu yönde etkilediği ifade edilmektedir. Metinde, egzersiz fizyolojisinin gelişimi ve önemli isimlerin katkıları da belirtilmektedir. Harvard Üniversitesi'nde kurulan ilk egzersiz fizyolojisi laboratuvarı ve yorgunluk laboratuvarının önemi vurgulanmaktadır. Ayrıca, Kuzey Avrupa ülkelerinin egzersiz fizyolojisi alanında önemli bir rol oynadığı ifade edilmektedir.(AI)