Ceza ve Tutukevi Hemşireliği, cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülere sağlık hizmeti sunan bir hemşirelik uzmanlığıdır. Bu alanda çalışan hemşireler, bireyin ailenin ve toplumun sağlığını korumayı, hastalıkları önlemeyi, teşhis etmeyi ve tedavi etmeyi hedefleyen bilimsel bir disiplini uygularlar. Ceza ve tutukevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin fiziksel, ruhsal ve madde bağımlılığı gibi hastalıklarında sağlık hizmeti sunmak için ceza ve tutukevi hemşirelerine büyük ihtiyaç vardır.Ceza ve tutukevlerindeki hasta popülasyonunu tutuklu ve hükümlüler oluştururken, hemşireler bu ortamda hemşirelik bakım süreçlerinin yöneticileridir. Ülkemizde 366 ceza infaz kurumu bulunmaktadır ve bu kurumlarda 85 hemşire istihdam edilmektedir. Tutuklu ve hükümlü sayısının artmasıyla birlikte ceza ve tutukevi hemşirelerinin önemi daha da artmaktadır.Ceza ve Tutukevi Hemşireliği tarihi, 1797 yılında New York'ta kurulan ilk cezaevi hastanesiyle başlamıştır. Hemşire Dorothea Lynde Dix, hapishanelerde hemşirelik uygulamalarının olması gerektiğini savunmuş ve bu alanda çalışmalar yapmıştır. 1976 yılında ise nezarethane ve cezaevi hemşireliği, Amerikalı mahkûmlar için anayasal bir hak olarak kabul edilmiştir.Ceza ve tutukevi hemşirelerinin görev ve yetkileri, Hemşirelik Yönetmeliği'nde belirtilmiştir. Bu görevler arasında hastaların sağlık durumunu değerlendirmek, tedavi ve bakım planları yapmak, ilaçları yönetmek, acil durumlarda müdahale etmek ve sağlık eğitimi vermek bulunmaktadır.Ceza ve Tutukevi Hemşireliği, güvenli olmayan bir ortamda çalışmayı gerektirdiği için hemşirelerin kişisel güvenliklerine dikkat etmeleri önemlidir. Ayrıca, terapötik bir ortamın sağlanması ve güvenli bir ortamın sürdürülmesi arasında denge kurmak da zorlu bir görevdir.Sonuç olarak, Ceza ve Tutukevi Hemşireliği, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülere sağlık hizmeti sunan bir hemşirelik uzmanlığıdır. Bu alanda çalışan hemşirelerin görev ve yetkileri belirlenmiştir ve güvenli bir ortamda çalışmayı gerektirir.(AI)
Atıf Sayısı :