Basınç yarası, hastaların bakım ve tedavi süresini uzatan, mortalite ve morbiditeyi artıran, tedavisi yüksek maliyet gerektiren ve hastaların fiziksel ve psikolojik sağlığını etkileyen bir sağlık sorunudur. Bu yaralar, enfeksiyon ve ağrı gibi sorunlara yol açmanın yanı sıra sosyal izolasyon ve depresyon gibi psikolojik problemlere de neden olabilir. Basınç yaraları, risk faktörlerinin doğru değerlendirilmesi ve olası doku hasarının erken tanılanmasıyla önlenmesi gereken bir komplikasyondur. Basınç yaralarıyla ilgili ilk bilgilere antik çağlardan beri rastlanmaktadır. Tarih boyunca birçok araştırmacı, basınç yaralarının oluşumunda basınç, nem, bakteriyel enfeksiyon ve sinir yaralanması gibi faktörlerin rolünü vurgulamıştır. Basınç yaralarının önlenmesi ve tedavisi için kanıta dayalı uygulamaların yer aldığı klinik rehberler geliştirilmiştir. Basınç yarası, basınç veya yırtılma ile basıncın bir arada sebep olduğu lokalize deri ve/veya deri altı doku hasarı olarak tanımlanmaktadır. Bu yaralar genellikle kemik çıkıntıları veya tıbbi araçların üzerinde ortaya çıkar. Basınç yarasının prevalansı ve insidansı dünya genelinde ve ülkemizde önemli bir sorun olarak görülmektedir.(AI)