Üretral travma, travma hastalarının yaklaşık %1'ini oluşturan ve genitoüriner sistem travmalarının %4'ünü içeren bir durumdur. Üretra, anterior ve posterior olmak üzere iki gruba ayrılır. Erkeklerde anterior üretra, ürogenital diyafram tarafından ayrılan bulbar ve penil üretra kısımlarını içerirken, posterior üretra prostatik ve membranöz üretrayı içerir. Kadınlarda ise üretra posterior üretradan oluşur ve erkeklere göre daha az travmaya maruz kalır. Üretral travmaların yaklaşık üçte birinde kısmi yırtıklar, diğer üçte ikisinde ise tam kat yırtıklar meydana gelir. Üretral travmaların tedavi yaklaşımında etiyoloji, etkilenen anatomik bölge ve eşlik eden organ yaralanmasının tespit edilmesi önemlidir.Üretral travmanın tanısı klinik değerlendirme ve görüntüleme yöntemleriyle konulur. Klinik değerlendirmede üretral meatustan kan gelmesi, idrar yapamama durumu ve ekimoz gibi bulgular dikkate alınır. Görüntüleme yöntemleri arasında retrograd üretrografi altın standart olarak kabul edilir. Bu yöntemle yaralanma bölgesi ve rüptürün tam veya parsiyel olması tespit edilebilir. Fleksible sistoüretroskopi ise akut üretral yaralanmaların teşhisinde alternatif bir yöntemdir.Anterior üretra yaralanmaları genellikle ata biner tarzda veya perineye tekme sonucu oluşur. Bulbar üretra en sık etkilenen bölgedir. Penetran yaralanmalar ise nadir olup ateşli silah yaralanmaları, bıçak yaralanmaları gibi durumlarda görülebilir. İyatrojenik yaralanma ise üretral travmanın en sık nedenidir.Üretral travmaların tedavi yaklaşımı, etkilenen anatomik bölgeye ve eşlik eden organ yaralanmasına göre belirlenir. Tedavi seçenekleri arasında konservatif tedavi, üretral tamir ve üretral stent yerleştirme gibi yöntemler bulunur.(AI)
Atıf Sayısı :