Senkop, serebral hipoperfüzyona bağlı gelişen ani, kısa süreli ve kendiliğinden düzelen bilinç kaybı olarak tanımlanabilir. Her yıl acil başvurularının yaklaşık %1-2’si senkop nedeniyle olmaktadır. Tüm senkopların yaklaşık %60’ı refleks (nöral aracılı), %15’i ortostatik, %15’i kardiyak senkoptur. Senkop prognozunda en önemli belirleyici etken etyolojidir. Kardiyak senkoplar kötü prognozluyken, diğer senkoplar daha iyi prognozludur. Detaylı muayene ve aydınlatıcı anamnez ile hastaların en azından yarısına (%32-74) tanı konulabilmektedir. Risk sınıflandırmaları, senkopla getirilen hastaların yönetiminde yönlendirici olmaktadır. Senkop geçiren hastaların tedavisinde spesifik tedaviler yoktur. Refleks senkoplarda otonomik regülasyon veya hidrasyon gibi tedaviler verilebilirken, kardiyak senkopta ablasyon tedavi olabilir.
Bu kitabın bölümleri bulunmamaktadır.
Atıf Sayısı :