Körfez Savaşı Ve Türkiye’nin İzlediği Politika
Anahtar Kelimeler
Günümüzün modern gelişmiş dünyasında Ortadoğu bölgesi, sahip olduğu enerji kaynakları ve jeostratejik önemi nedeniyle 19. yüzyıldan bu yana büyük güçler ve bölge ülkeleri için büyük önem arz etmektedir. Körfez bölgesi ise Ortadoğu’nun kalbi niteliğini taşımaktadır. Bu nedenle, gerek dünya güçleri gerekse bölgesel güçler bu bölgenin hâkimiyeti için yıllardır rekabet içinde olmaktadırlar. Bu rekabet zaman zaman savaşa varacak derecede yükselmektedir. Bölgeye hâkimiyet, sadece devlet/ler/in ekonomik ve siyasal gücünü artırmakla kalmamakta, diğer devletlerin bu bölgeden yararlanmasının da önüne geçmesini beraberinde getirmektedir. Bölge ülkelerinden Irak, İran ile yaptığı savaşın yaralarını sarabilmek ve bölgeye hâkim olabilmek için 1990’da Körfez bölgesinin zayıf olarak görülen ülkesi Kuveyt’e saldırmıştır. Bu saldırıda Irak askeri açıdan gücünün yanı sıra uluslararası siyaset açısından da ABD ile ilişkilerine güvenmiştir. Ancak dünya siyasetini yanlış değerlendirmenin bedelini, ABD ve müttefiklerine karşı bir savaş vermek zorunda kalarak ödemiştir. Çalışmada, Körfez Savaşı ve Ortadoğu bölgesinde jeostratejik ve jeopolitik açıdan öneme sahip Türkiye’nin Körfez Savaşı’nda ABD ve müttefik ülkelerin yanında izlediği politika analiz edilmektedir. Körfez Savaşı’nın ortaya çıkardığı ve günümüze değin devam eden olumsuz etkiler Irak’ın yanı sıra Türkiye üzerinde de büyük olmuştur. Çalışma ile Irak’ın kuzey bölgesinde savaş sürecinde oluşan ve sonrasında var olmaya devam eden otorite boşluğunun Türkiye’nin güvenliğine oluşturduğu tehdidin önemi de ortaya konulmaktadır.
Atıf Sayısı :