Gastrit Ve Stres Ülseri Patofizyolojisi Ve Korunma Yolları
Anahtar Kelimeler
Gastrit ve stres ülseri, mide ve duodenumun mukoza tabakasının asit ve peptik aktivitelerden etkilenmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Kronik hastalıklar, şok, travma veya stres gibi fiziksel veya psikolojik faktörler mukoza tabakasının zarar görmesine neden olabilir. Bu durumda mide ve duodenumda aşınma, erozyon veya ülser oluşabilir. Stres faktörünün ülser oluşumunda etkili olabileceği fark edildiği ilk olarak 1772 yılında John Hunter tarafından belirtilmiştir. Daha sonra yapılan araştırmalar, stres ülserinin hipotalamik lezyonlarla ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu nedenle stres sonucu gelişen mide mukozası lezyonlarına \"stres ülseri\" adı verilmiştir. Gastrit ve mide ülseri, üst sindirim sistemi hastalıkları arasında en sık görülenlerdir. Özellikle gastrit, endoskopide en sık görülen bulgulardan biridir. Mide ülseri prevalansı genel popülasyonda %2,4'tür ve yıllık insidans oranları %0,10 ile %0,19 arasında değişebilir. Sigara içme, non-steroid antiinflamatuvar (NSAID) kullanma ve alkol tüketme gibi faktörler mide ülseri riskini artırabilir. Bu hastalığın tedavi sonrası nüks oranı %60 gibi yüksek bir orandadır. Bu nedenle gastrit ve mide ülserinden korunmak önemlidir. Ülserin oluşumunda asit ve pepsin gibi saldırgan faktörlerin mukoza tabakasını haraplaması ve koruyucu faktörlerin azalması önemli rol oynamaktadır. Helicobacter pylori enfeksiyonu ve NSAID kullanımı da ülser oluşumunu artırabilir. Koruyucu sistemler arasında mukus tabakası, bikarbonat salgılanımı ve epitelyal bariyer yer almaktadır. Bu mekanizmaların bozulması ülser oluşumuna yol açabilir.(AI)
Atıf Sayısı :