Bu makalede, yeni tanı konulan atriyal fibrilasyon (AF) hastalarının acil servis ve poliklinikteki yaklaşımı ele alınmaktadır. İlk olarak, hastanın klinik durumu, yani hemodinamik açıdan stabil olup olmadığı değerlendirilmelidir. Avrupa Kardiyoloji Derneği ve Avrupa Kardiyo-Torasik Cerrahi Derneği tarafından geliştirilen AF tanı ve yönetimi kılavuzunda, ABC yolunun kullanılması gerekliliği vurgulanmaktadır. ABC yolunun antikoagülasyon/felçten kaçınma, daha iyi semptom kontrolü ve kardiyovasküler ve komorbid sorunların optimizasyonunu içerdiği belirtilmektedir. Bu yaklaşım, AF hastalarının bakımını kolaylaştırmakta ve ölüm riskini azaltmakta, inme/majör kanama/kardiyovasküler ölüm oranlarını düşürmektedir. Acil servise başvuran hastalar genellikle ayakta tedavi edilebilir, ancak bazı durumlarda hastaneye yatış veya acil servise transfer gerekebilir. Hemodinamik instabilite, miyokart iskemisi/enfarktüsü veya kalp yetmezliği belirtileri, elektrokardiyogramda preeksitasyon bulguları gibi durumlarda acil yönetim gerekmektedir. Acil kardiyoversiyon, aktif iskemi, organ hipoperfüzyonu veya şok belirtileri, şiddetli kalp yetmezliği belirtileri gibi durumlarda gerekebilir. Hipotansiyon ve hipotansiyonun altta yatan nedenlerinin tedavisi önemlidir. AF'nin pnömoni gibi bir komorbiditeye ikincil olduğu durumlarda, altta yatan nedenin tedavisi önemlidir. Bu makalede, yeni tanı konulan AF hastalarının acil servis ve poliklinikteki yönetimi hakkında bilgi verilmektedir.(AI)