Bu çalışmada, atriyal fibrilasyon (AF) tedavisinde inme riskinin değerlendirilmesi üzerine bir araştırma yapılmıştır. AF, kalp ritim bozukluğu olarak bilinen bir durumdur ve görülme sıklığı giderek artmaktadır. AF'nin artan yükü, kalp hastalıkları, diyabet, obezite gibi faktörlerle ilişkilendirilmektedir ve önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir.AF, tromboemboli olarak bilinen inme riskini artırmaktadır. Özellikle 80 yaş üzeri nüfusta inme geçiren hastaların %36'sında AF'nin etkisi olduğu gözlemlenmiştir. AF'ye bağlı inmeler genellikle daha ciddi sonuçlar doğurmakta ve ölüm riskini artırmaktadır. Bu nedenle, AF hastalarında inme riskinin değerlendirilmesi önemlidir.Çalışmada, AF'nin inme riski üzerindeki etkileri incelenmiştir. Romatizmal kalp hastalığı ve AF olan hastaların inme geçirme olasılığının diğer hastalara göre 17 kat daha fazla olduğu belirlenmiştir. Ayrıca, AF'nin tipi (paroksismal, persistent veya permanent) inme riskini etkilemektedir. Persistent ve permanent AF'nin, diğer faktörler kontrol edildikten sonra, paroksismal AF'ye göre daha yüksek inme riskiyle ilişkili olduğu görülmüştür.Çalışmada ayrıca, AF hastalarında inme riskini belirlemek için kullanılabilecek biyobelirteçler ve görüntüleme yöntemleri de incelenmiştir. Tromboz, miyokardiyal nekroz, böbrek fonksiyonu ve natriüretik peptitler gibi belirteçlerin inme riskini öngörebileceği belirlenmiştir.Sonuç olarak, AF hastalarında inme riskinin değerlendirilmesi önemlidir ve bu riski belirlemek için çeşitli faktörler ve yöntemler kullanılmaktadır. Bu çalışma, AF tedavisinde inme riskinin önemini vurgulamaktadır ve gelecekteki çalışmalara yol gösterici olabilir.(AI)