Bu bölümde, hipobarik hipoksik ortamların insan yaşamı üzerindeki etkilerini aşma konusunun önemli bir konu olduğu belirtilmektedir. Farklı yüksekliklerdeki fizyolojik ve patolojik yanıtların farklı olduğu ve yüksek irtifalarda meydana gelebilecek fizyolojik ve patolojik değişikliklerin ve klinik sonuçların tanınmasının önemli olduğu vurgulanmaktadır. Yükseklik arttıkça barometrik basınç azalır ve buna bağlı olarak kısmi oksijen basıncı ve dokular tarafından kullanılan oksijen de azalır. Bu durum hipobarik hipoksi olarak adlandırılır. Farklı yüksekliklerdeki gaz basıncı, atmosferdeki PO2 basıncı ve alveoler oksijen parsiyel basıncı değerleri tabloda verilmiştir. Egzersiz alanının genel özelliklerine, egzersiz yoğunluğuna, kondisyon seviyesine, sempatik aktivite düzeyine, sistemik vasküler direncin artmasına, pulmoner vazokonstriksiyona, kemo-baroreseptör fonksiyonlarında değişikliklere ve özellikle hipobarik hipoksik koşulların bulunduğu ortamlarda, mevcut koşulların kardiyovasküler sistem yanıtı üzerinde çok etkili olduğu bilinmektedir. Hipoksi, çeşitli organlarda oksijenasyonu sağlamak için sempatoadrenal sistemdeki kemoreseptörleri aktive ederek kardiyovasküler ve pulmoner sistemde bazı değişikliklere neden olur. Yüksek irtifa, maksimal oksijen alımının azalması ve barometrik basınçta azalma ile ilişkilidir, bu nedenle kan oksijenlenmesi azalır. Akut hipoksi kan basıncını değiştirmez veya hafifçe artırır. Yüksek irtifada artan kan basıncı, artmış sempatik aktivasyonla ilişkilidir. Sistolik ve diyastolik kan basıncı... (devamı 200 kelime ile sınırlıdır)(AI)