Nörolojik hastalıklar, merkezi ve periferik sinir sistemi ile ilgili hastalıkları inceleyen bir bilim dalı olan nörolojinin konusudur. Bu hastalıklar, nöroloji uzmanları kadar diğer hekimleri de ilgilendiren sık görülen hastalıklardır. Son yıllarda artan medya ilgisi, gelişen teknoloji ve tıbbi gelişmeler gibi faktörler nedeniyle malpraktis iddialarıyla açılan dava sayısı da artmıştır. Bu durum, hekimlerde defansif tıp uygulamalarının yaygınlaşmasına, daha az riskli branşların tercih edilmesine ve hekimlerin bilirkişi olarak iş yükünün artmasına yol açmaktadır. Bu nedenle hekimler, yasal sorumluluklarının farkında olmalı, tıbbi hatalar ve komplikasyonlar gibi terimlere hakim olmalı ve mesleklerini bu doğrultuda icra etmelidir. Türkiye'de nöroloji branşı, cerrahi branşlara göre daha az tıbbi uygulama hatası iddiasıyla karşılaşmaktadır. Ancak daha ayrıntılı verilere ihtiyaç duyulmaktadır. Hekimlerin sorumlulukları arasında tıbbi müdahaleden kaynaklanan sorumluluk, sır saklama, suç bildirme, adli işlemlerden kaynaklanan sorumluluk ve bilirkişi olarak sorumluluk bulunmaktadır. Hekimler, hastaların rızasını almak için aydınlatılmış onam sürecini takip etmeli ve bilinci kapalı veya hukuki ehliyeti olmayan hastaların onamını yakınlarından veya yasal vasilerinden almalıdır. Hata kavramı, bilgisizlik, deneyimsizlik veya ilgisizlik nedeniyle bir hastanın zarar görmesi olarak tanımlanırken, komplikasyonlar ise hastalığın seyri veya tedavisi sırasında ortaya çıkabilen durumlar olarak değerlendirilmektedir. Hekimler, standart uygulama sınırlarını belirlemeli ve gelişen komplikasyonlardan sorumlu tutulmamalıdır.(AI)