Bu makalede, sağlık hizmetlerinin ve hasta-hekim ilişkisinin tarihsel olarak ele alınması gerektiği vurgulanmaktadır. Sağlık ve hastalık kavramlarının insanın varlığını sürdürebilmesi için önemli olduğu belirtilmektedir. Ancak, sağlık hizmetlerinin artması ve metalaştırılmasının eşitsizliklere yol açtığı ifade edilmektedir. Hasta-hekim ilişkisinde hekimin bilgi ve beceri üstünlüğü nedeniyle güçlü taraf olarak kabul edildiği ve bu nedenle konunun daha çok hekim üzerinden ele alındığı belirtilmektedir.Makalede, hekimlik uygulamalarının sınırlandırılması gerektiği vurgulanmaktadır. Tıp tarihine bakıldığında, hekimlerin uygulamalarının sonuçlarından sorumlu tutulmadığı ve tanrısallaştırıldığı dönemler olduğu ifade edilmektedir. Ancak, sosyokültürel ve bilimsel değişimler ve insan hakları mücadelesi nedeniyle hekimin gücünün sınırlandırılması ve sorumluluk taşıması gerektiği belirtilmektedir.Makalede, hekimlik etiği ve ilkeleri üzerinde durulmaktadır. Ant metinleri ve tıp etiği ilkelerinin hekimin görev ve sorumluluklarını belirlediği ifade edilmektedir. Ant metinlerinin hekim-hasta-toplum ilişkisinde güven değerini oluşturduğu belirtilmektedir. Ayrıca, tıp etiği üzerine yazılan eserlerin de hekim tutumu hakkında önemli bilgiler içerdiği ifade edilmektedir.Sonuç olarak, sağlık hizmetlerinin ve hasta-hekim ilişkisinin tarihsel olarak ele alınması gerektiği ve hekimlik uygulamalarının sınırlandırılması ve etik ilkelerin benimsenmesi gerektiği vurgulanmaktadır.(AI)
Atıf Sayısı :