Bu bölümde, jinekolojik kanserlerden korunma, erken teşhis ve tarama yöntemleri üzerinde durulmaktadır. Kanserlerin geçmişten günümüze kadar görüldüğü ve hala görülmeye devam ettiği belirtilmektedir. Günümüzde kansere yakalanmamak ve erken teşhis için çeşitli önlemler alınmaktadır. Toplum sağlık kuruluşları tarafından yürütülen eğitim ve taramalarla toplumun bilinç düzeyinin artırılmaya çalışıldığı ifade edilmektedir. Ayrıca kanser araştırmaları ve aile yapıları üzerinde de çalışmalar yapıldığı belirtilmektedir.Jinekolojik kanserler, kadın üreme organlarında görülen kanser türleridir. Bu kanser türleri arasında en sık görülenler serviks kanseri, over kanseri, vulva kanseri, vajina kanseri, uterin kanserler ve tuba kanseri olarak sıralanmaktadır. Bu kanserlere yakalanma ihtimali ailesel faktörlerin yanı sıra enfeksiyonel ve bulaşıcı etkenlerle de olabilir. Özellikle HPV, HIV ve Herpes Simplex virüsleri bu kanserlere neden olabilir.Kanserden korunma yöntemleri birincil korunma, ikincil korunma ve üçüncül korunma olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Bu korunma yöntemleriyle birlikte toplumun sağlık bilinci geliştirilmeli ve tanı ve tedavi için sağlık kuruluşlarına erişim sağlanmalıdır. Birincil korunmada risk faktörlerinin belirlenmesi önemlidir. Bu faktörler arasında erken yaşta cinsel ilişkiye başlama, çok eşli cinsel yaşam, cinsel yolla bulaşan hastalıklara sahip olma, tedavi edilmemiş enfeksiyonlar, ileri yaş, sigara kullanımı, obezite, fiziksel aktivite düzeyi, beslenme alışkanlıkları ve aile öyküsü bulunmaktadır.HPV aşısı da jinekolojik kanserlerden korunma yöntemlerinden biridir. Dünya genelinde birçok ülke HPV aşısını ulusal programlarına dahil etmiştir. Türkiye'de de Sağlık Bakanlığı tarafından serviks kanseri taraması için yapılan programda yaklaşık 3 milyon kadın taramaya katılmış ve HPV pozitif birey oranı %3.5 olarak belirlenmiştir. HPV aşısının 11-12 yaş arasındaki çocuklara yapılması önerilmektedir.Bu bölümde jinekolojik kanserlerden korunma, erken teşhis ve tarama yöntemlerinin önemi vurgulanmaktadır. Toplumun bilinç düzeyinin artırılması ve sağlık kuruluşlarına erişimin sağlanmasıyla kanserle mücadelede etkinlik sağlanabileceği belirtilmektedir.(AI)