Gelişen teknolojiyle birlikte lazer teknolojisi de büyük bir ilerleme kaydetmiş ve birçok alanda yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Lazerler, biyomedikal, tıp, yapısal sağlık görüntüleme, kimyasal element izleme, fiziksel parametrelerin ölçümü, otomotiv endüstrisi, sanayi gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Lazerler, diğer ışık kaynaklarından farklı olarak çok dar bir ışık hüzmesi üretebilme özelliğine sahiptir ve bu nedenle birçok teknoloji ve alet için oldukça kullanışlıdır. Lazerlerin temel prensibi, atomların veya elementlerin enerji seviyeleri arasında elektronların yükseltilmesi ve indirgenmesi esasına dayanmaktadır. Lazer ışığının üretimi, gaz, yarı iletken veya katı bir ortamın harici bir enerji kaynağı tarafından uyarılmasıyla gerçekleşir. Lazerlerin kullanımı, lazerlerin temel çalışma prensipleri hakkında bilgi sahibi olmayı gerektirir. Lazer teknolojisi, Albert Einstein'ın kuantum kavramı postulalarına dayanan uyarılmış ışımanın varlığını öne sürdüğü 1927 yılında ortaya çıkmıştır. Daha sonra, 1954 yılında Townes ve arkadaşları tarafından MASER olarak adlandırılan bu kavram uygulanmıştır. 1960 yılında ise Teodore Maiman, yakut kristalini kullanarak ilk lazer cihazını çalıştırmayı başarmıştır. Lazerlerin benzersiz özelliklerine sahip olması, onları çekici kılmaktadır. Lazer ışınları monokromatik, tek yönlü ve koherent ışınlardır. Bu özellikler, lazerlerin birçok alanda kullanılmasını sağlamaktadır.(AI)