Kanser, günümüzde önemli bir sağlık sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Kansere yönelik tedaviler arasında radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle intraabdominal kanserlerde radyoterapi terapötik bir araç olarak kullanılmaktadır. Ancak radyoterapi, hedeflenen bölgeye zarar vermekle birlikte çevre dokulara da zarar verebilmektedir. İnce bağırsak, radyoterapiye son derece duyarlıdır ve radyoterapi bağırsak duvarında hasara yol açabilir. Radyoterapinin amacı, hücrelerin bölünme yeteneğini engellemektir ve etkisi doza bağlıdır. Radyoterapi sırasında çevre dokular radyasyondan korunmaya çalışılır. Radyoterapi sonucunda akut ve kronik toksisite gelişebilir. Kronik radyasyon sekeli olan hastaların bir kısmında cerrahi müdahale gerekebilir. Radyasyon enterokoliti, radyoterapinin neden olduğu bağırsak hasarıdır. Radyasyon proktiti ise rektumun radyoterapi sonucu hasar görmesi durumudur. Radyasyon tedavisinin risk faktörleri arasında verilen doz, bölümleme, hedeflenen alanın organ hacmi, hastanın durumu ve eşlik eden tedaviler yer almaktadır. Hasta ile ilgili faktörler arasında sigara, arteriyel hipertansiyon, herediter hastalıklar, diyabet, kollajen doku hastalıkları ve inflamatuar bağırsak hastalıkları radyoterapinin yan etkilerini artırabilir. Radyoterapi genellikle pelvise yöneliktir ve pelviste hareket edebilen organlar ve rektum özellikle risk altındadır. Radyoterapi sonucunda gelişen bağırsak hasarı, hastaların yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilmektedir.(AI)