Bu bölümde, alışveriş bağımlılığı konusu ele alınmaktadır. İnsanların alışveriş yapma nedenleri arasında moda takibi, popüler olma isteği, statü elde etme ve başkalarını taklit etme gibi amaçlar yer almaktadır. Kapitalist algı toplumu, pazarlama faaliyetleri ve reklamlar aracılığıyla insanları ihtiyaç duymadıkları ürünleri satın almaya teşvik etmektedir. Kredi kartlarının yaygınlaşması da alışveriş bağımlılığını artırmaktadır. Alışveriş yapmanın insanların statülerini artırabileceği, stres ve sorunlardan kurtulabilecekleri bir aktivite olduğu düşüncesi dayatılmaktadır. Ancak alışveriş bağımlılığı, kişinin hayatının farklı alanlarında sorunlara yol açabilen, kontrol edilemeyen bir davranıştır. Alışveriş bağımlılığı, dürtüler ve davranışlarla karakterize edilen bir durumdur. Bu kavram, ilk kez 1915 yılında bilimsel literatüre dahil edilmiştir. Alışveriş bağımlılığı, DSM-5 veya ICD-11 gibi tanısal el kitaplarında bağımsız bir ruhsal bozukluk olarak yer almamaktadır. Bazı araştırmacılar, bu durumun resmi bir teşhis olarak kabul edilememesinin, bilimsel literatürün yetersizliğiyle ilişkili olduğunu belirtmektedir. ICD-11'de ise kompulsif satın alma-alışveriş bozukluğu olarak adlandırılmaktadır. Bu bozukluk, diğer tanımlanmış dürtü kontrol bozukluklarına örnek olarak sınıflandırılmaktadır. Literatür çalışmaları ve klinik gözlemler, alışveriş bağımlılığının madde dışı davranışsal bir bağımlılık olarak sınıflandırılmasını önermektedir.(AI)
Atıf Sayısı :