Aklimatizasyon, vücudun tekrarlayan streslere yanıt olarak homeostatik dengeyi sürdürebilmesi için sistemik fonksiyonlarda değişikliklerle karakterize olan bir adaptasyon durumudur. Egzersiz ise vücudun homeostazı sağlamak için çalışan kontrol sistemlerini aktive eden bir faktördür. Bu kontrol sistemleri sayesinde normal şartlarda yapılan submaksimal egzersiz homeostatik dengeyi bozmadan tolere edilebilir. Ancak zorlu çevresel koşullarda yapılan yoğun veya uzun süreli egzersiz, kontrol sistemlerinin kapasitesini aşarak homeostatik dengeyi bozabilir. Bu durumu engellemek için vücut aklimatizasyon yanıtını devreye sokar. Sıcak aklimatizasyonu ise vücudun sıcak çevre koşullarına uyum sağlamasıdır. Egzersiz sırasında vücut ısısı artar ve vücut bu artışı terleme, konveksiyon, konduksiyon ve radyasyon yoluyla düşürmeye çalışır. Sıcak aklimatizasyonu sonucunda plazma hacmi artar, terleme daha erken başlar, daha fazla terleme gerçekleşir, terle kaybedilen elektrolit miktarı azalır, cilt kan akımı azalır ve dokulardaki ısı şok protein miktarı artar. Sıcak çarpması ise sıcak aklimatizasyonunun olmadığı durumlarda ortaya çıkabilen bir durumdur ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Sıcak çarpmasını önlemek için egzersizlerin sıcak ve nemli günlerde kısa tutulması, uygun kıyafetlerin kullanılması ve vücut sıvı-elektrolit dengesinin korunması önemlidir.(AI)