Kronik total oklüzyon (KTO) durumunda, anjiyografik olarak anlamlı koroner arter hastalığı bulunması revaskülerizasyon kararını zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, basınç kaynaklı koroner akım değerlendirmeleri olan fraksiyone akım yedeği (FFR), anlık dalga bağımsız akım oranı (IFR) gibi yöntemler geliştirilmiş ve test edilmiştir. Ancak, KTO varlığında FFR'ın doğru değerlendirilmesi zorlaşmakta ve IFR'ın geçerliliği belirsiz kalmaktadır. Bu nedenle, son çalışmalar KTO damarı açılana kadar non-KTO damar lezyonlarının hemodinamik değerlendirmesinin ertelenmesini desteklemektedir. KTO durumunda genellikle major epikardial damardan sağlanan bir kollateral kan akımı mevcuttur ve bu akım, dinlenme halindeki reperfüzyon ve kollateral bağımlı myokardiyal kontraktilite için yeterlidir. Kollateral donör arter, kendi beslediği alandaki myokardiyal kitleye ek olarak kollateral bağımlı myokardiyal dokunun perfüzyonundan da sorumludur. Başarılı bir KTO perkütan koroner girişim sonrası kollateral kan akımında hızlı bir düşüş olmakta ve donör arter tarafından perfüze edilen myokart kitlesindeki azalma ile birlikte FFR ve IFR'de anlamlı artış izlenmektedir. Kollaterallerin regresyon süresi ilk 24 saatte tam olarak gerçekleşmeyebilir ve hatta kollaterallerin anatomik çeşitliliğine bağlı olarak haftalara kadar devam edebilir.(AI)