Kas ve iskelet sistemi yaralanmaları, arazide meydana gelen yaralanmaların büyük bir çoğunluğunu oluşturur. Bu yaralanmalar genellikle omurga ve uzuv yaralanmaları olarak ikiye ayrılır. Omurga yaralanmalarında, bilinci kapalı ve hayatta olan her travma hastasında ilk müdahale olarak Philadelphia boyunluğunun takılması gerekmektedir. Bu şekilde boyun omurları korunarak stabilizasyon sağlanır. Ardından ABCDE protokollerine başlanmalıdır. Eğer hastanın bilinci açık, aktif ve işbirliği yapıyorsa ve boyun travması geçirmemişse boyunluk takılmasına gerek yoktur. Ancak diğer tüm yaralılarda boyun, instabil kırık varmış gibi değerlendirilmeli ve boyunluk takılmalıdır. Bel ve sırt omurları için de benzer önlemler uygulanmalıdır. Omurga yaralanmalarının çoğunda başlangıçta nörolojik belirtiler görülmez, bu da müdahale eden kişilerde yanlış müdahalelere ve yaralı naklinde hatalara neden olabilir. Yaralı sert bir taşıma sedyesinde taşınmalıdır. Omurga yaralanmalarında damar yolu açılmalı ve mümkünse foley sondası takılmalıdır. Ağrı, başka bir kontrendikasyon yoksa parenteral analjeziklerle kontrol altına alınmalıdır. Gövde ise en az 3 kişi tarafından bükülmeden taşınmalıdır. Ezilme ve zorlanmalar en sık karşılaşılan yaralanmalardır. Ezilmeler yumuşak dokuya veya kas içine kanamaya neden olurken, zorlanmalar kasın limitlerinin dışında gerilmesi veya uzaması sonucunda ortaya çıkar. Bağ zorlanmaları ise bağların gerilme veya kopma seviyelerine kadar olan yaralanmaları ifade eder. Bu yaralanmaların tedavisinde dinlenme, soğuk uygulama, bandaj ve elevasyon gibi prensipler uygulanır. Çıkıklar genellikle omuz eklemi çıkığı şeklinde görülür ve ağrı en önemli belirleyicidir. Eklem çıkıklarında hareket kısıtlılığı ve kırıklı çıkık varlığında ağrı ve şişlik daha belirgin hale gelir.(AI)
Atıf Sayısı :