Anafilaksi, akut ve hayatı tehdit eden bir iç hastalıkları acil durumdur. Mast hücresi ve bazofil türevli sitokinlerin ani salınımı sonucu oluşan multisistemik bir sendromdur. Genellikle gıdalara, ilaçlara ve böcek sokmalarına karşı tip 1 aşırı duyarlılık reaksiyonu olarak bilinen immünolojik reaksiyonlardan kaynaklanır. Anafilaksinin çoğu vakasında immünoglobulin E (IgE) sorumludur. Anafilaksi tanısı için cilt, mukozal doku veya her ikisinin akut başlangıcı (örneğin kaşıntı, kızarma, şişmiş dudak-dil-uvula), solunum yetmezliği, azaltılmış kan basıncı veya gastrointestinal semptomlar ve bulguların varlığı gerekmektedir. Cilt bulguları en sık görülen semptomlardır, ancak bazı hastalarda cilt bulguları olmadan da anafilaksi gelişebilir. Solunum semptomları, burun akıntısı, tıkanıklık, ses kalitesinde değişiklik, boğaz kapanması, nefes darlığı, hırıltı veya öksürük şeklinde ortaya çıkabilir. Gastrointestinal semptomlar arasında mide bulantısı, kusma, ishal ve karın ağrısı yer alırken, kardiyovasküler semptomlar arasında hipotoni, senkop, inkontinans, baş dönmesi, taşikardi ve hipotansiyon bulunur. Anafilaksiye bağlı ölümler genellikle hava yolunun tıkanması ve kardiyovasküler kollaps nedeniyle oluşur. Bifazik anafilaksi, başlangıçtaki anafilaktik epizodun düzelmesini takiben allerjene maruz kalmadan semptomların tekrar ortaya çıkmasıdır. Uzamış anafilaksi ise saatler, günler ve hatta haftalar süren bir anafilaktik reaksiyon olarak tanımlanır. Anaflaksinin çoğu IgE ilişkili olarak ortaya çıkar ve erişkinlerde en sık nedenler ilaçlar, enfeksiyonlar ve besin maddeleridir.(AI)