Gebelikte tromboembolik hastalıklar, derin ven trombozu (DVT) ve pulmoner emboli (PE) gibi venöz tromboembolik hastalıklar olarak adlandırılan durumlar, gebelik ve lohusalık dönemlerinde sık görülen risk faktörleridir. Bu hastalıklar, gelişmiş ülkelerde maternal mortalite ve morbiditenin önde gelen nedenlerindendir. Gebelik sürecindeki fizyolojik değişiklikler, maternal yaş, parite, obezite, operatif doğum, genel anestezi ve trombofili gibi faktörler, gebeliğin her üç döneminde de VTE riskini artırır. VTE, geniş bir klinik spektruma sahiptir ve yüksek klinik şüphe gerektirir. Gebelikte akciğer filmi ve ventilasyon perfüzyon (V/P) gibi tetkiklerin yapılmasında fetüsün güvenliği göz önünde bulundurulmalıdır. DVT için değerlendirme alt ekstremitelerin ultrasonu ile başlamalıdır. D-dimer testi gebelik boyunca arttığından VTE'yi teşhis etmek veya ekarte etmek için yeterli değildir. Gebelik sırasında antikoagülan seçimi, fetal güvenlik ve olası maternal sorunları dikkate almalıdır. Heparin, fetüse geçmediği için tercih edilen antikoagülandır. Düşük moleküler ağırlıklı heparin (DMAH) bazlı rejimler genellikle tercih edilir. Warfarin, plasentayı geçtiği için 12. gebelik haftasından önce kullanılmamalıdır. Gebelikte görülen göğüs ağrısının nedenleri, gebe olmayan kadınlarla benzerdir ve kalp, aort, akciğerler, özefagus, mide, mediasten, plevra ve abdominal organların hastalıkları göğüs ağrısına neden olabilir. Acil serviste göğüs ağrısının hayatı tehdit eden nedenlerinin hemen tanınması ve dışlanması önemlidir.(AI)