Asit baz dengesi, insan vücudunun çalışan bir mekanizma olarak düşünüldüğünde önemli bir faktördür. Bu denge, vücutta bulunan hidrojen (H) iyonlarıyla sağlanır. H iyonları, vücuttaki işleyişi etkileyen önemli bir yapı taşıdır. Bu nedenle H iyonlarının dengesi, vücudun düzenli bir şekilde çalışabilmesi için büyük önem taşır. Asit baz dengesinin korunmasında kan, akciğerler ve böbrekler gibi organlar önemli rol oynar.H iyonu veren moleküllere \"asit\", H iyonunu kabul eden moleküllere ise \"baz\" denir. Vücutta H iyon konsantrasyonunun artması \"asidoz\", azalması ise \"alkaloz\" olarak adlandırılır. Bu kavramlar, asit ve bazların gücüne ve etkileşimlerine bağlı olarak oluşturulmuştur.Vücutta H iyon konsantrasyonu diğer iyonlara göre çok daha düşük düzeylerde bulunur. Bu nedenle H iyon konsantrasyonu pH birimi kullanılarak belirtilir. pH değeri, H iyon konsantrasyonu ile ters orantılıdır. Yani yüksek pH düşük H iyon konsantrasyonunu, düşük pH ise yüksek H iyon konsantrasyonunu gösterir.Venöz kan ve interstisyel sıvılarda pH değeri 7,35 iken arteryel kanda 7,4 düzeyindedir. İnsan vücudunun yaşayabileceği pH aralığı 6,8 ile 8,0 arasında değişir. Hücrelerin metabolizma sonucu ürettikleri asit miktarına bağlı olarak, hücresel sıvı pH değeri plazma pH değerinden farklılık gösterebilir.Asit baz dengesinin sağlanması, vücutta birçok biyokimyasal reaksiyonun düzgün bir şekilde gerçekleşmesi için önemlidir. Bu dengeyi etkileyen faktörlerin kontrol altında tutulması, sağlıklı bir vücut fonksiyonu için gereklidir.(AI)