Bu bölümde, psoriasis hastalığının bir sistemik hastalık olarak değerlendirilmesi ve psoriasisli hastalarda hipertansiyonun yönetimi üzerine tartışmalar yapılmaktadır. Psoriasis, remisyon ve alevlenmelerle seyreden kronik bir inflamatuvar hastalıktır ve dermatoloji kliniklerine başvuran hastaların önemli bir yüzdesini oluşturur. Son yıllarda yapılan çalışmalar, psoriasisin sadece deriyi etkileyen bir hastalık olmadığını, multisistemik bir inflamatuvar hastalık olarak değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Psoriasise eşlik eden hastalıklar, mevcut hastalık tablosunda alevlenmelere neden olabileceğinden, tedavi ve takipleri bu popülasyon özelinde değerlendirilmelidir. Psoriasis prevelansı, yapılan araştırmalarda erişkinlerde %0,5-11,4; çocuklarda ise %0-1,4 aralığında gösterilmiştir. Hastalığın görülme sıklığı açısından kadınlarla erkekler arasında belirgin bir fark bulunmamaktadır. Psoriasis genetik olarak yatkın kişilerde çevresel tetikleyicilerin etkisiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Psoriasis ile ilişkili birçok gen lokusu tanımlanmıştır ve HLA genleri bu gen lokusları arasında önemli bir yere sahiptir. Psoriasis hastalarında HLA-B13, HLA-B17, HLA-B39, HLA-B57, HLA-Cw7, HLA-DR4, HLA-DR7 gen polimorfizmi yüksek saptanmıştır. Psoriasis etyolojisinde çevresel faktörlerin de rolü olduğu bilinmektedir.(AI)