Kardiyovasküler hastalıklar ve kanser arasındaki ilişki, son yıllarda önemi artan bir alan olan kardiyo-onkolojiyi ortaya çıkarmıştır. Kanser hastalarında hipertansiyon, en sık görülen kardiyovasküler hastalık komorbiditesidir. Kanser hastalarında yeni başlangıçlı hipertansiyon insidansı yüksektir ve kanser tanısı konulduktan sonra ortaya çıkmaktadır. Kanser öyküsü olan hastalar da normal popülasyona göre hipertansiyon açısından artmış risk taşımaktadır. Kanser tedavisinde kullanılan ajanlar, kanser ilişkili hipertansiyonun gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Literatürde birçok farklı ilaç grubunun hipertansiyon ile ilişkisi tanımlanmıştır. Bu ilaç gruplarının hipertansif yan etkilerinin bilinmesi ve tedavinin düzenlenmesi, hastaların kanser ve kardiyovasküler hastalıklarla ilişkili morbidite ve mortalitesi açısından önemlidir. Antrasiklin grubu ilaçlar, solid organ tümörleri ve hematolojik malignitelerde kullanılan ve yüksek kardiyotoksik risk taşıyan ajanlardır. Bu ilaçların hipertansiyon gelişiminde farklı mekanizmalar rol oynamaktadır. Ayrıca, antrasiklinlerin tedavi öncesinde hipertansiyon varlığı, kardiyotoksikite riskini artırmaktadır. Anti mikrotübül ajanlar da hipertansiyon gelişimine neden olabilmektedir. Bu nedenle, kanser tedavisinde kullanılan ilaçların hipertansiyon üzerindeki etkilerinin bilinmesi ve tedaviye uygun şekilde müdahale edilmesi önemlidir.(AI)