Ovaryan Hiperstimülasyon Sendromu Ve Ht Tedavisi
Anahtar Kelimeler
Ovaryan hiperstimülasyon sendromu (OHSS), infertilite tedavisinde en ciddi komplikasyonlardan biridir ve hayatı tehdit edebilir. Bu sendrom, overlerin büyümesiyle ilişkili gastrointestinal semptomlarla kendini gösterir. Hafif OHSS, yardımcı üreme tekniklerinin %20 ila 30'unda görülürken, orta şiddetli OHSS %3-6 oranında ve şiddetli OHSS ise %0,5-5 oranında görülür. OHSS'nin erken dönemde görülen tipi, oosit toplandıktan sonra ilk 9 gün içinde ortaya çıkar ve ekzojen hCG kaynaklıdır. Geç OHSS ise onuncu günden sonra ortaya çıkar ve plasentadan salgılanan endojen hCG hormonu kaynaklıdır. OHSS gelişiminde genç yaş, düşük vücut kitle indeksi, polikistik over sendromu (PCOS) ve geçmişte OHSS öyküsü gibi primer risk faktörleri etkilidir. Kontrollü ovaryan hiperstimulasyon (KOH) sürecinde yüksek estradiol seviyesi, follikül ve oosit sayısı, luteal faz desteği için progesteron yerine hCG kullanımı gibi sekonder risk faktörleri de rol oynar.OHSS'nin patofizyolojisi multifaktöriyel olup, FSH ve LH stimülasyonu altındaki overlerden salgılanan vazoaktif maddelerin tetikleyici rol oynadığı gösterilmiştir. Sitokin salınımına bağlı olarak damar geçirgenliği artar ve venöz tromboz riski artar. Bu durum asit, plevral ve perikardiyal efüzyon ve hipovolemi gibi klinik bulgulara yol açar. İlerleyen dönemde ARDS, böbrek ve karaciğer yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlar gelişebilir.OHSS semptomlarına göre hafif, orta şiddetli, şiddetli ve kritik olmak üzere dört grupta sınıflandırılabilir. Şiddetli ve kritik OHSS hastaları yatış ve yoğun bakım şartlarında monitorizasyon gerektirir. Bu hastalarda overlerin FSH ile yapılan kontrollü uyarılmasını takiben LH ve hCG'ye maruz kalma mekanizması önemlidir. VEGF (vasküler endotelyal büyüme faktörü) gibi sitokinlerin salınımı bu süreçte önemli bir rol oynar.(AI)
Atıf Sayısı :