Kronik böbrek hastalığı (KBH) günümüzde dünya genelinde ve ülkemizde giderek artan bir sıklıkla görülen bir hastalıktır. KBH'nin tedavi seçenekleri arasında hemodiyaliz, periton diyalizi ve böbrek nakli bulunmaktadır. Böbrek nakli, bu hastalarda yaşam kalitesinin artması, morbidite ve mortalitenin azalmasıyla ilişkilidir. Böbrek nakli sonrası hipertansiyon, hastaların %50-80'inde görülmektedir. Kontrolsüz ve yüksek tansiyon, hızlı glomerüler filtrasyon hızının düşmesine ve greft ömrünün azalmasına neden olmaktadır. Ayrıca, artmış kardiyovasküler morbidite ve mortalite ile ilişkilidir. Böbrek nakli hastalarında hipertansiyon gelişiminde erkek cinsiyet, yaş, yüksek vücut kitle indeksi gibi klasik risk faktörlerinin yanı sıra, yaşlı ve hipertansiyon tanısı olan donörlerden alınan düşük kaliteli allogreftlerin alıcıda hipertansiyona neden olduğu görülmektedir. Nakil sonrası erken dönemde gelişen hipertansiyonda, hastaların renal arter anastamoz darlığı, renal arter kıvrılması ve üreter obstrüksiyonu açısından değerlendirilmesi gerekmektedir. Nakilden uzun süre sonra gelişen ya da hızlanan hipertansiyon vakalarında ise renal arter stenozu araştırılmalıdır. Renal transplant hastalarında hipertansiyonun diğer nedenleri arasında akut rejeksiyon, kronik allogreft nefropatisi, trombotik anjiopati ve primer hastalık nüksü yer almaktadır. Bu nedenlerin yanı sıra, immunsupresif ilaçların kullanımı da hipertansiyonun gelişimine katkıda bulunmaktadır.(AI)