Bu bölümde, yaşlı popülasyonda hipertansiyonun önemi ve yaklaşımı ele alınmaktadır. Hipertansiyon, yaşla birlikte artan bir sıklığa sahiptir ve yaşlı bireylerde mortalite ve morbidite riskini artırmaktadır. Framingham Kalp Çalışması'nda yapılan bir araştırmada, 55 yaşında kan basıncı normal olan bireylerin %90'ında 20-25 yıl içinde hipertansiyon geliştiği gözlenmiştir. Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan bir çalışmada ise 65-74 yaş arasındaki yetişkinlerin %76'sında, 75 yaş ve üzeri yetişkinlerin ise %82'sinde hipertansiyon tespit edilmiştir. Türkiye'de yapılan bir çalışmada ise hipertansiyon sıklığı %43,3 olarak bulunmuştur. Yaş, obezite, alkol kullanımı ve kırsal alanda yaşamak hipertansiyonun en önemli öngörücüleri olarak belirlenmiştir. Hipertansiyon kontrol altına alınamadığında ise inme, koroner ve periferik arter hastalığı, kalp yetmezliği ve kronik böbrek hasarı gibi komplikasyonlara yol açarak yaşam süresini kısaltmaktadır. Bu nedenle, yaşlı popülasyonda hipertansiyonun tanısı, tedavisi ve takibi büyük önem taşımaktadır. Yaşlılarda sodyum duyarlılığı artmakta ve sodyum alımının kısıtlanması ve diüretiklerin kullanımı hipertansiyon kontrolünde etkili olmaktadır. Sodyum ile kan basıncı artışı arasındaki ilişkiyi kolaylaştıran faktörler arasında tuz alım seviyesine volüm cevabının artışı, vasküler nitrik oksit üretiminin azalması ve arteriyel sertlik artışı bulunmaktadır. Kan basıncının sistolik bileşeni diyastolikten daha fazla etkilenmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :