Gelişen bilim ve teknoloji sayesinde sağlık alanında yaşanan gelişmeler (teşhis ve tedavi) son yüzyılda doğumda beklenen yaşam süresini uzattı. Ancak artan yaşlı nüfus, hızlı ve plansız kentleşme, sağlıksız yaşam tarzı ve sağlık eşitsizlikleri nonkommünikabl hastalıkların yaygınlığını artırdı. Nonkommünikabl hastalıklar (NCD'ler), 21. yüzyılın en büyük sağlık sorunları arasında yer alır ve küresel ölüm nedenlerinin çoğunu oluşturur. Kalp hastalıkları, kanserler, kronik solunum yolu hastalıkları ve diyabet nonkommünikabl hastalıklara örnek olarak verilebilir. NCD'ler genellikle yüksek gelirli ülkelerde daha ileri dönemlerde ölüme neden olurken, düşük ve orta gelirli ülkelerde çalışma çağındaki bireyleri etkiler ve bu da sağlık hizmeti maliyetlerinin artmasına, mesleki yaşama katılımın azalmasına ve finansal sorunlara yol açar. Düşük ve orta gelirli ülkelerde nonkommünikabl hastalıkların neden olduğu ekonomik kayıplar yoksulluğa katkıda bulunur, ekonomik gelişmeyi engeller ve sağlık sistemlerini zorlar. Bu nedenlerden dolayı, küresel olarak nonkommünikabl hastalıklara karşı mücadele kaçınılmaz bir görevdir. NCD'ler, küresel ölüm nedenlerinin en yaygın olanını oluşturur. 2016 yılında 57 milyon küresel ölümün %71'inden (41 milyon) sorumluydular. Bu ölümlerin 15 milyonu 30-70 yaş arasında gerçekleşir ve erken ölüm kavramı içinde yer alır. Kalp hastalıkları (%44), kanserler (%22), kronik solunum yolu hastalıkları (%9) ve diyabet (%4) bu sunumdan sorumlu olan başlıca nonkommünikabl hastalıklardır. Nonkommünikabl hastalıkların neden olduğu erken yetişkin ölümlerinin yüksek bir oranı (%75) olduğu ve bu durumun sadece yaşlı nüfus için değil, genç yetişkinler için de bir sorun olduğunu göstermektedir. 2016 yılında dört ana nonkommünikabl hastalıktan biri nedeniyle ölme olasılığı küresel olarak %18 idi ve erkeklerde (%22) kadınlara (%15) göre biraz daha yüksekti. Türkiye'nin ölüm nedenleri de dünya genelindekiyle benzerdir.(AI)
Atıf Sayısı :