Bu bölümde, demir metabolizması ve düzensizliklerinin çeşitli hastalıklara sebep olabileceği ve terapötik arayışta önemli bir rol oynadığı vurgulanmaktadır. Demirin insan vücudundaki işlevi, son on yılda yapılan araştırmalarla daha iyi anlaşılmıştır. Demir metabolizması, moleküler kontrol, emilim, depolanma ve döngüsü gibi alt mekanizmaların karmaşık bir şekilde birbirleriyle ilişkili olduğu bir süreçtir. Bu mekanizmaların feedback kontrol sistemleriyle denetlendiği belirtilmektedir. Demir, yaşam için gerekli bir element olmasının yanı sıra, oksitlenmiş ve indirgenmiş formlar arasında dönüşüm yapabilme özelliği nedeniyle reaktif oksijen türlerinin oluşumuna katkıda bulunur. Demir homeostazı çok dikkatli bir şekilde düzenlenir ve demir metabolizmasının düzensizliği çeşitli patolojilere yol açabilir. Demirin hayati fonksiyonlar için gerekliliği, oksijen taşınması, enerji üretimi, DNA sentezi ve hücresel solunum gibi işlevlerine değinilmektedir. Ancak aşırı demir varlığının vücutta toksik etkileri olabileceği ve demirin redoks reaksiyonlarının zararlı olabileceği belirtilmektedir. Omurgalılar, demir homeostazisini kontrol altında tutabilmek için ayrıntılı bir mekanizma geliştirmiştir. Bu mekanizma, demir alımını, depolanmasını, kullanımını ve geri dönüşümünü kontrol eder.(AI)