Kas iskelet sistemi tümörleri, son yıllarda her yaş grubunda görülme sıklığının artmasıyla dikkat çekmektedir. Kemik tümörlerinin insidansı oldukça nadir olup, malignensilerin %1-1,5'ini oluşturmaktadır. Kas iskelet sistemi benign tümörlerinin sıklığı tam olarak belirlenememektedir. Bu tür tümörlerde tanı gecikmeleri sık görülse de erken tanı, prognoz için büyük önem taşımaktadır. Doğru tanı, gereksiz uzuv ampütasyonu ve hatta ölümlerin önlenmesi açısından kritiktir. Kas iskelet sistemi tümörlerinin tanı, tedavi ve hastaların sağkalımı için deneyimli bir ekip tarafından yönetilmesi gerekmektedir. Bu ekip, ortopedik cerrah, radyolog, patolog, tıbbi onkolog ve radyasyon onkologundan oluşmalıdır. Tanı süreci, iyi bir hikaye alma, fizik muayene, laboratuvar testleri, direk grafiler, bilgisayarlı tomografi (BT), manyetik rezonans görüntüleme (MRG), biyopsi ve doğru evrelendirme gibi adımları içermektedir. İyi bir hikaye, doğru fizik muayene ve direk grafilerle çoğu hastaya tanı konulabilmektedir. Kas iskelet sistemi tümörlerinde en sık başvuru nedeni ağrı olup, diğer belirtiler arasında şişlik, fonksiyon kaybı, deformite ve patolojik kırık yer almaktadır. Tanı sürecinde hastaların yaş, işi, ek yakınmaları, travma varlığı gibi faktörler de dikkate alınmalıdır.(AI)