Son zamanlarda yapılan çalışmalar, katı tümörlerin ilerlemesi, agresifliği ve metastatik yeteneği üzerinde genetik bozuklukların ve moleküler değişikliklerin yanı sıra tümör mikroçevresinin önemli bir rol oynadığını göstermektedir. Tümör hücreleri ile mikroçevre arasındaki etkileşim, kanserin başlangıcı, ilerlemesi ve invazivliği açısından önemlidir. Mezenkimal kök hücrelerinin (MKH'ler) tümör stroma gibi hipoksik bölgelere göç etmesi ve yerleşmesi, tümör mikroçevresinin biyolojik özelliklerine bağlıdır. MKH'ler, kemik, yağ ve kıkırdak dokuya farklılaşabilen hematopoetik olmayan çok potansiyelli hücrelerdir. Karsinojenez sırasında MKH'lerin tümör bölgesine göçü, tümör hücrelerinden salınan çözünür faktörlerden kaynaklanır. Bu göçün en önemli nedeni, tümörden salınan kemotaktik faktörler olduğu düşünülmektedir. MKH'ler yüzeylerinde büyük miktarda kemokin ve sitokin reseptörleri içerir ve in vitro olarak ligandlarına yanıt verirler. Gittikçe artan sayıda çalışma, tümör mikroçevresine çekilen MKH'lerin tümör hücre gelişimi ve tümör ilerlemesinde çeşitli roller oynadığını bildirmektedir. MKH'lerin farklı fonksiyonlarını hedefleyen yeni terapötik yaklaşımların geliştirilmesi ve bu aktivitelerin temelinde yatan mekanizmalar, kanser tedavilerinin etkinliğini artırabilir. Ayrıca, birçok çalışma, güçlü tropizm özelliklerini kullanarak tümörlere özel ilaçları hedeflemek için farklı genleri ifade eden veya taşıyıcı olarak MKH'leri kullandığını bildirmektedir. Önemli olan, bu yaklaşımın lokal terapötik etkinliği artırabileceği ve sistemik yan etki riskini azaltabileceğidir. Kanser hücrelerinin tümör mikroçevresindeki kanser olmayan hücrelerle iletişimi ve mikroçevrede yaptıkları metabolik değişiklikler ciddi sonuçlara yol açar. Bu derlemenin amacı, iletişim yolları ve kanser ile MKH'ler arasındaki etkileşimlerin yanı sıra bu iletişim ortamında meydana gelen metabolik değişikliklerin etkilerini sunmaktır.(AI)
Atıf Sayısı :