Hipertansiyon, tüm dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olan ve mortalite ile morbiditeyi artıran bir durumdur. Türkiye'de de hipertansiyonun yaygınlığı yüksektir ve yaşlanma, hareketsiz yaşam tarzı ve obezite gibi faktörlerle birlikte artış göstermektedir. Hipertansiyon, koroner arter hastalığı, kronik böbrek hastalığı, inme ve demans gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen değiştirilebilir bir risk faktörüdür. Bu nedenle, doğru tanı ve tedavi önemlidir. Hipertansiyonun patogenezi tam olarak anlaşılamamış olmasına rağmen, sempatik sinir sistemi aktivasyonu, renin-angiotensin-aldosteron sistemi aktivasyonu ve azalmış basınç natriürezi gibi faktörlerin rol oynadığı bilinmektedir. Hipertansiyon tanısı için kan basıncı ve kardiyovasküler olaylar arasındaki ilişki sürekli olarak değerlendirilmelidir. Tedavinin yararının zararından daha fazla olduğu kan basıncı düzeyi, klavuzlarda belirtilen değerlerdir. Hastaların hipertansiyon tanısı konulmadan önce ev veya ambulatuvar kan basıncı ölçümleri yapılmalıdır. Hipertansiyon taraması için 40 yaş üzeri erişkinlerde yılda en az bir kez, 18-39 yaş arasındaki kişilerde ise risk faktörleri ve önceki kan basıncı ölçümleri dikkate alınarak belirli aralıklarla ölçüm yapılması önerilmektedir.(AI)