Kardiyovasküler hastalıklar dünya genelinde ölüm nedenleri arasında önemli bir yer tutmaktadır. Bu hastalıkların bir göstergesi olan koroner arter kalsifikasyonu, ateroskleroz derecesi ile kardiyak olayların oranı arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır. Ağır kalsifiye lezyonlarda perkütan koroner girişim, kalsifiye olmayan lezyonlara göre daha düşük başarı oranları, daha yüksek komplikasyon oranları ve kötü sonuçlarla ilişkilidir. Bu nedenle, bazı hasta gruplarında stent implantasyonuna alternatif tekniklerin kullanılması gerekmektedir. Bu teknikler arasında koroner aterektomi ve emboli koruma gibi yöntemler bulunmaktadır. Koroner aterektomi, plağın ortadan kaldırılması ve daha geniş bir damar çapı elde edilmesi amacıyla kullanılan bir tekniktir. Rotasyonel aterektomi ise kalsifiye plağın mikrosirkülasyondan retiküloendotelyal sisteme kadar parçalanmasını sağlayan bir yöntemdir. Bu teknik, özellikle kalsifik ve osteal lezyonlarda stent yerleştirilmesi öncesinde kullanılarak daha iyi sonuçlar elde edilmesini sağlamaktadır. Ancak, rotasyonel aterektomi yönteminin yüksek komplikasyon oranı ve maliyetlerinin yüksek olması, deneyimli bir operatörün varlığını gerektirmektedir. Kalsifik lezyonlarla ilgili olarak, bazen en küçük balonlarla geçilemeyebilir veya lezyon istenen genişlikte dilate edilemez. Bu durumda, yüksek basınçla lezyonların dilate edilmesi sonucunda duvar hasarı, diseksiyon veya emboli oluşabilir.(AI)
Atıf Sayısı :