Perkütan koroner girişimler, malzeme teknolojileri ve operatör tecrübelerinin gelişmesiyle birlikte önemli ilerlemeler kaydetmiştir. İlaçlı stentler, kompleks işlemlerin yapılabilmesinde büyük bir fark yaratmıştır. Bu gelişmeler, bifurkasyon lezyonları gibi durumlarda daha cesur ve uygun müdahalelerin yapılabilmesine olanak sağlamıştır. Bifurkasyon lezyonları, perkütan koroner girişimlerin %15-25'ini oluşturur ve daha düşük başarı oranı, daha kompleks ve riskli olması gibi zorluklar içerir. Yan dalın korunması, yan dalın tıkanması gibi sorunlar sıkça karşılaşılan problemlerdir. Ancak son yıllarda stent teknolojileri ve operatör tecrübelerindeki ilerlemeler, daha iyi sonuçlar alınabilmesini sağlamıştır. Bifurkasyon lezyonlarına yaklaşım, yan dalın özelliklerine bağlıdır. Yan dalın büyüklüğü, uzunluğu, açısı gibi faktörler, girişim şeklini belirlemede etkilidir. Bifurkasyon lezyonlarının sınıflandırılmasında Medina Sınıflaması kullanılır. Bu sınıflama, lezyonlara üç rakam halinde kod vererek lezyonun özelliklerini belirtir. Bifurkasyon lezyonlarıyla ilgili olarak bireyselleştirilmiş stratejilerin kullanılması önemlidir.(AI)
Atıf Sayısı :