Çocukluk çağında lenfadenopati, lenf bezlerinin boyut ve yapısının bozulduğu ve genellikle benign sebeplere bağlı olarak görülen bir durumdur. Bu durum, çoğunlukla ciddi bir hastalığın belirtisi olmasa da, altta yatan bir hastalığın bulgusu olabilir. Bu nedenle, klinisyenler için zorluk oluşturur ve hastaların agresif bir şekilde değerlendirilmesini ve biyopsi yapılmasını önlemek, aynı zamanda altta yatan ciddi hastalığı atlamadan hızlı bir şekilde tanı koymak önemlidir.Lenf nodları, vücuttaki lenfatik damarlar boyunca yerleşmiş olan lenfositlerden ve antijen sunucu hücrelerden oluşan kapsüllü yapılardır. Lenf nodları, vücuda yabancı antijenlerle fagositlerin ilk karşılaştığı bölgedir. Doğumda genellikle lenf nodları hissedilemez, ancak antijenik uyarı ile büyümeye başlar ve 8-12 yaş döneminde en büyük boyutuna ulaşır. Puberte döneminden sonra ise küçülmeye başlar. Lenf nodları, vücuttaki tüm dokularda bulunur ve afferent lenfatik kanallar aracılığıyla antijenik yapıları lenf noduna taşır. Lenf nodlarındaki B ve T lenfositler, antijenik uyarılma sonucu aktive olur ve antikor salgılar. Bu hücreler, efferent lenfatik kanallar aracılığıyla lenf nodundan ayrılarak sistemik dolaşıma katılır.Lenfadenopatiye yaklaşım, detaylı bir anamnez almakla başlar. Anamnez, LAP süresi, son enfeksiyon geçmişi, eşlik eden belirtiler ve bulgular, hayvan teması, tüberküloz teması, ilaç kullanımı ve ailede önemli hastalık varlığı gibi noktaları içermelidir. Fizik muayene sırasında hastanın genel durumu, cilt lezyonları, döküntü, morarma, dental problemler, solunum sistemi patolojisi, hepatosplenomegali ve karın ağrısı gibi bulgular değerlendirilir.Sonuç olarak, çocukluk çağında lenfadenopati sık görülen bir durumdur ve genellikle benign sebeplere bağlıdır. Ancak, altta yatan ciddi bir hastalığın belirtisi olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle, hastaların detaylı bir şekilde değerlendirilmesi ve tanı konulması önemlidir.(AI)