Hipertansiyon, dünya genelinde en yaygın görülen kronik hastalıklardan biridir. 2015 yılında yapılan bir araştırmaya göre, küresel hipertansiyon prevalansı 1,13 milyar olarak belirlenmiştir. Yetişkinlerde ise prevalansı %35-40 olarak rapor edilmiştir. Hipertansiyon, sistolik kan basıncının 140 mmHg ve üzeri ve/veya diastolik kan basıncının 90 mmHg ve üzeri olması durumunda tanımlanır. Tedavi edilmeyen hipertansiyon, kalp yetmezliği, koroner kalp hastalığı, inme, böbrek yetmezliği, periferik arter hastalığı, aort diseksiyonu gibi ciddi komplikasyonlara ve ölüme neden olabilir. Hipertansiyonun %80-90'ı primer hipertansiyon olarak adlandırılan nedenlerden kaynaklanırken, %10-20'si ise sekonder hipertansiyon olarak adlandırılan başka bir hastalığın sonucudur. Hipertansif kriz, şiddetli hipertansiyona hedef organ hasarının eşlik edip etmediğine bağlı olarak sınıflandırılır. Hipertansif kriz sınıflaması semptomsuz ciddi hipertansiyon (urgency), acil hipertansif durum (emergency) ve malign hipertansiyon şeklinde gerçekleşir. Yoğun bakımda karşılaşılan hipertansiyon, hedef organ hasarı ile seyredebilir veya geçici tansiyon yüksekliği ile sınırlı kalabilir. Hipertansif krizlerin ciddiyeti, kan basıncı yüksekliğinden ziyade hedef organ hasarının varlığına bağlıdır. Yoğun bakım ünitesindeki hipertansiyon sıklığı hakkında net veriler bulunmamaktadır. Ancak hipertansif hastaların yaklaşık %1'inin yaşamlarının herhangi bir döneminde hipertansif kriz yaşadığı tahmin edilmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :