Bu makalede, karaciğer tümörlerinin girişimsel yöntemlerle tedavi edilmesi üzerine bir inceleme yapılmıştır. Karaciğer, arteriyel ve portal sistemle bağlantılı vasküler açıdan zengin bir organdır ve bu nedenle benign ve malign tümörlere ev sahipliği yapabilir. Benign karaciğer lezyonları genellikle malign tümörlerden daha yaygındır ve hemanjiyomlar, fokal nodüler hiperplazi (FNH) ve hepatoselüler adenomlar en sık görülen benign solid tümörlerdir. Hemanjiyomlar, karaciğerin en sık görülen benign solid tümörüdür ve genellikle cerrahi müdahale gerektirmez. Radyofrekans ablasyon (RFA) ve kriyoablasyon gibi girişimsel yöntemler de tedavide başarılı olmuştur. FNH ise ikinci sıklıkla görülen benign vasküler karaciğer kitlesidir ve genellikle genç kadınlarda görülür. Son zamanlarda embolizasyon ve RFA gibi girişimsel işlemler kullanılmaktadır. Hepatik adenom ise hormonal ve metabolik bir anormalliği olan bireylerde gelişen benign bir neoplazmdır. Oral kontraseptif kullanan genç kadınlarda sık görülür ve genellikle soliterdir. Bu makalede, girişimsel yöntemlerin cerrahiye göre daha az komplikasyon ve morbiditeye sahip olduğu belirtilmiştir. Ancak, bu işlemlerin sonuçlarını karşılaştıracak daha fazla vaka serisine ihtiyaç vardır.(AI)