Bu çalışmada, deltamethrin adlı bir pestisitin Pseudorasbora parva balığı üzerindeki toksik etkileri incelenmiştir. Pestisitlerin sucul ortama ulaşmasıyla birlikte balıklar ve diğer sucul organizmalar üzerinde toksik etkiler gösterdiği bilinmektedir. Pestisitler solunum yoluyla balık vücuduna girdikten sonra çeşitli organlarda birikir ve balıklar üzerinde çeşitli etkilere neden olur. Bu etkiler doğrudan üreme ve üreme durdurma gibi etkilerle balık populasyonunu etkileyebilir. Ayrıca pestisitlerin neden olduğu doku hasarı, organizmanın habitat değişikliklerine karşı çok duyarlı hale gelmesine neden olur. Organoklorür, fosforlu ve karbamat pestisitlerin çevre üzerindeki yıkıcı etkisi fark edildikten sonra doğada daha kısa süre kalabilen piretroidler popüler hale gelmiştir. Deltamethrin, sinekler üzerinde çok toksik etkiye sahip bir α-siyanopiretroiddir. Ancak hızlı metabolizma ve atılım oranları nedeniyle memeliler üzerinde neredeyse etkisizdir. Ancak, balıklar ve diğer sucul organizmalar üzerinde çok toksik olduğu bildirilmiştir. Kimyasalların organizmalar üzerindeki riskleri akut toksisite testleri ile belirlenir. Bunlar arasında en yaygın kullanılan test ölümcüllük testidir. Bu testler, toksik bileşiğin organizmalar ve belirli organlar üzerindeki etkisini ve derecesini ortaya koyar. Akut toksisite deneyleri, subletal konsantrasyonları belirlememizi ve toksik ajanın hücreler ve dokular üzerindeki genotoksik, histolojik ve histopatolojik etkilerini araştırmamızı sağlar. Balıklarda mikronükleus testinin kullanımı son yıllarda çok popüler hale gelmiştir çünkü balık eritrositleri bu testte kolayca kullanılabilen çekirdekli hücrelerdir. Mikronükleuslar, kromozomların tetramer veya tri-fragmentasyon bölünmesiyle kromatin durumuna dönüştürülen yapılar olarak tanımlanır. Bu yapılar, nükleuslara bitişik olarak ayrı olarak yerleştirilmiş çok küçük yapılar olarak bulunur. Balıkların hematokrit verileri, balıkların fiziksel durumu, stres ve hastalık durumu hakkında önemli ipuçları verir, özellikle balık yetiştirme sektöründe. Hematolojik parametreler ve klinik veriler, sucul organizmalar üzerindeki kirleticilerin ve toksik bileşiklerin etkileri hakkında önemli ipuçları sağlar. Kirleticilerin sucul ortamlardaki en belirgin belirtileri, doku veya hücresel düzeyde gözlemlenir. Bu nedenle histopatolojik analizler, sucul organizmalar üzerindeki etkilerin belirlenmesinde çok yararlıdır.(AI)
Atıf Sayısı :