Bu makalede, yatırım fonları ve borsa etkileşimi Türkiye örneği üzerinden incelenmektedir. Küreselleşme ile birlikte finansal piyasalarda yaşanan etkileşimler ve ilişkiler, sadece ilgili ülkenin şartlarıyla sınırlı kalmayıp, komşu ülkeleri, bölge ülkelerini hatta dünyanın farklı bölgelerindeki ülkeleri de kapsayacak şekilde genişlemiştir. Bu durum, finansal piyasaların birbirleriyle bağlantılı hale gelmesine yol açmıştır. Bu etkileşimler, teknolojik gelişmeler, krizlerin yayılma etkisi, haberleşme ağlarının gelişimi ve makro ekonomik faktörlerdeki değişimin piyasalara etkisiyle birlikte, yatırımcıları bireysel yatırımdan daha çok kurumsal yatırımcılara ve bu kurumsal yatırımcıların oluşturduğu fonlara yönlendirmeye başlamıştır. Bu değişimler, yeni risk türlerinin ortaya çıkmasına ve fonların sayı ve nitelik yönünden değişmesine yol açmıştır. Risk yönetimi, risklerin belirlenmesi, tanımlanması, ölçülebilir hale getirilmesi ve sınırlarının tespit edilmesiyle mümkündür. Bu nedenle, risk yönetiminde kullanılan enstrümanların seçimi büyük önem taşımaktadır. Bireysel yatırımcılar, piyasaların değişkenliği ve takip gerektirmesi nedeniyle zaman ve bilgi açısından zorlanabilirler. Bu nedenle, yatırım fonları gibi çeşitli yatırım alternatifleri ortaya çıkmıştır. Bu makalede, Türkiye örneği üzerinden yatırım fonları ve borsa etkileşimi incelenmektedir.(AI)