Bu metinde, siyasetin karar alma ve eyleme yönelik bir süreç olduğu ve bu sürecin ahlaki sorunlara dönüştüğü belirtilmektedir. Siyasetçilerin verdiği kararlar ve eylemler, sadece kendilerini değil tüm toplumu etkilemektedir. Siyasetçilerin davranışları, içinde bulundukları toplumun etkisiyle şekillenmektedir. Bu nedenle siyasetçilerin ahlaklılığı veya ahlaksızlığı, toplumdan ve koşullardan bağımsız olarak tartışılamaz. Siyasal yozlaşma sürecinde, siyasetçinin ahlakından bahsederken, toplumun da etkisi göz önünde bulundurulmalıdır. Siyasetçilerin yanı sıra, siyasetçiyle işbirliği yaparak ahlak dışı yararlar sağlayan bireyler de siyasal yozlaşmadan sorumlu tutulmalıdır. Siyasal ahlak, sadece siyasetçilerin ahlakından değil, toplumda yaşayan bireylerin siyasal davranış ve eylemlerinden de bahseder. Siyasetçiler, kamusal kararların alınması ve uygulanması sürecinde önemli bir rol oynarlar. Ancak siyasetçilere karşı çelişkili bir yaklaşım söz konusudur, çünkü siyasetçiler de toplumun genel ahlak bunalımından etkilenirler. Siyasal yozlaşmanın temel nedeni, toplumdaki ahlaki bunalımdır. Siyasal yozlaşmayı etkileyen faktörler ise zaman, mekan, ideolojik durum ve sosyolojik yapı gibi değişkenlere bağlı olarak değişir. Bu çalışmada siyasal yozlaşma kavramı ve nedenleri, siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel yapılarla ilişkilendirilerek incelenmektedir. Yozlaşma kavramı, kişisel özellikler bakımından olumsuz ve dürüst olmayan davranışlarda bulunma eğilimini ve ahlaki çöküntüyü ifade eder. Bu nedenle siyasal yozlaşma, kamusal bir ahlak sorunudur.(AI)
Atıf Sayısı :