Bu makalede, Rönesans dönemindeki kadınların durumu ve Laura Cereta ile Christine de Pizan'ın bu duruma karşı çıkmaları ele alınmaktadır. Rönesans'ın bireyin doğuşuna dair bir kayıt sunduğu ve bireyin gelişimini sağladığı belirtilmektedir. Ancak, bu dönemdeki düşünürlerin kadınlardan bahsetmemesi ve kadınların eşitlikten yoksun bırakıldığına dair Joan Kelly-Gadol'un eleştirileri üzerine, kadınların Rönesans'ı erkeklerden farklı bir şekilde deneyimlediği ifade edilmektedir. Kadınların sosyal, siyasi ve eğitim olanaklarına erişimlerinin sınırlı olduğu ve erkekler kadar kendilerini geliştiremedikleri vurgulanmaktadır. Bu nedenle, Cereta ve de Pizan gibi kadın yazarların, erkek egemen toplumda itirazlarını dile getirdikleri belirtilmektedir.(AI)
Atıf Sayısı :