Critical Pedagogy In An English Language Teaching Setting And Resisting Neoliberal Policies: An Experiential Case Study
Bu çalışma, neoliberal politikaların eleştirisini ve bu politikalara karşı direnişi ele almaktadır. Neoliberal politikaların dünya genelinde yayılması, eğitimciler, entelektüeller ve eleştirel sosyal bilimciler arasında önemli endişelere yol açmıştır. Eleştirel pedagoji disiplinindeki birkaç araştırmacı, IMF, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Ekonomik Topluluğu'nun kurulduğu 1940'lar ve 1950'lerden bu yana neoliberalizm ve kapitalizme karşı çıkmayı ve direnmeyi amaçlamışlardır. Eleştirel pedagoji, öğrenenleri ve kültürel çalışanları dogmalardan, sabit ideolojilerden ve neoliberal uygulamalardan kurtarmayı hedeflemektedir. Amacı, bir toplumda sosyal ve siyasi bir değişim yaratmaktır. Ancak, kurulu bir ideoloji ve kuruluşlar sisteminde radikal kararlar alınmadıkça, yaşadığımız ve çalıştığımız toplumda dönüşüm oluşturmak olası değildir. Neoliberalizm, daha fazla kar elde etmek için okulun tüm alanlarına erişerek eğitim kurumlarını etkilemiştir. Neoliberalizm destekçileri, bireylerin, öğrencilerin, öğretmenlerin ve okulların faydaları için belirli bir söylem oluştururlar. Okul yöneticileri, hükümetler ve küresel yayıncılar, birbirleri arasında ticari anlaşmalar yaparak tatmin ve haz duygularını karşılarlar. Neoliberal politikalar temelinde ABD ve Türkiye gibi ülkelerde az yer bulan Marksizm gibi eleştirel pedagoji düşüncesi de bu sisteme yer bulmakta zorlanır. Bu nedenle, neoliberalizmin yaygınlığı ve egemen siyasi partilerin, eğitim bakanlığı, yükseköğretim kurulları ve okulların hegemonik gücü, eğitim konularında eleştirel pedagoji ilkelerinin uygulanmasını ve direnişini zorlaştırır. Bu durum, iktidardakilerle ezilenler arasında sıkı bir gerilim yaratır ve sınıflar arasında bir çatışma olarak yorumlanabilir. Marx ve Engels (1961/1848), bu sorunu manifestolarında ele almışlardır.(AI)
Atıf Sayısı :