Eğitim, insanlığın en eski olgularından biri olup, her medeniyet kendi birikimini bu alanda oluşturmuştur. İnsanlık tarihi, insanın bilgi edinme süreci olarak da nitelendirilebilir. Ancak eğitimin amacı ve yöntemleri zamanla değişmiştir. Eğitimin tarihi, insanlık tarihi kadar eskidir ve en eski dönemlerden günümüze kadar insanın eğitimi üzerine düşünülen bir konu olmuştur. İnsan, yaşamı için en çok eğitime ihtiyaç duyan varlıktır. İnsanoğlu, aklı sayesinde diğer varlıklara üstünlük sağlamış ve akıl eğitim yoluyla işlenebilen bir cevher olarak ortaya çıkmıştır. Eğitim, bu cevherin kullanılmasında önemli bir araçtır. Yükseköğretim ise bilginin en üst düzeyde öğretildiği, üretildiği, yorumlandığı, eleştirildiği ve tasnif edildiği bir süreç mekânı ve ortamı olarak tanımlanabilir. Günümüzdeki üniversitelerin kökeni 12. yüzyılda Avrupa'da kurulan üniversitelere dayanmaktadır. Orta Çağ'ın ilk üniversiteleri, kilise okulları olarak başlamış olsa da eğitim içeriğinde dinsel konuların yanı sıra tıp ve hukuk gibi alanlar da yer almıştır. Kilisenin egemenliğinde olan üniversiteler, seçkin zümrelerin eğitimini sağlamıştır. Ancak feodalitenin yıkılmasıyla birlikte merkezi devletlerin kurulması, kilisenin etkisini azaltmış ve bu etkiden bağımsızlaşan üniversiteler ortaya çıkmıştır.(AI)