Bu metinde, modernleşme sürecinin din üzerindeki etkisinin, dinin birey ve toplumlar üzerindeki etkisini azaltacağı ve hatta tamamen yerini akla ve bilime bırakacağı düşünülmüştür. Ancak sekülerleşme sürecinde dinin hala varlığını sürdürdüğü ve dini grupların ve yeni dini hareketlerin ortaya çıktığı belirtilmektedir. Evrensel/geleneksel dinlere mensup olmanın genellikle hoş görüldüğü ve yasal olarak korunduğu, ancak bazı dini gruplara katılımın hoşgörüyle karşılanmadığı ifade edilmektedir. Yeni Dini Hareketler'e katılan bireylerin neden çoğunluğun kabul ettiği düzeyde yetinmediği sorusu da ele alınmaktadır. Bu tarz cevapların Yeni Dini Hareketler'e karşı ön yargıları artırdığı ve gruba katılan bireylerin aileleri ve çevreleri tarafından yabancılaşma ve şeytanileşme olarak değerlendirildiği belirtilmektedir. Bu çalışmada, dini gruplar ve Yeni Dini Hareketler'in tehdit boyutlarına doğrudan odaklanılmayacak, ancak genel bir çerçeveden dini gruplara ve Yeni Dini Hareketler'e bakılacaktır. YDH'lerin ortaya çıkış nedenleri, temel özellikleri ve üye yapma stratejileri de ele alınacaktır.(AI)
Atıf Sayısı :