Bu makale, post-gerçeklik çağında gazeteciliğin durumunu ve sahte haberlerin gazetecilik üzerindeki etkisini ele almaktadır. Makale, liberal Batı demokrasilerinin tarihinde gazeteciliğin demokrasinin dördüncü gücü olarak kabul edildiğini ve yürütme güçlerini denetlemek ve dengelemek için bir güç olarak konumlandırıldığını vurgulamaktadır. Aydınlanma döneminin temel prensiplerine dayanan bu anlayış, bilim, gerçekler, düzen ve akıl gibi kavramların anlam üretiminde kutsandığı bir dünya görüşüne dayanmaktadır. Ancak postmodernist tartışmalar, bilişsel sermayenin yükselişi, bilgisayar tabanlı teknolojiler ve internet, popülizmin politik bir söylem olarak yeniden doğuşu gibi faktörler, \"görüşlerin\" \"gerçeklerin\" önüne geçmesine olanak sağlamaktadır. Bu değişim, gazetecilik için bir çıkmaza yol açmaktadır. Teknolojik, siyasi ve ekonomik değişiklikler nedeniyle gazetecilik, köklü temellerini kaybeden bir \"söylemsel otorite\" olarak zor durumdadır.(AI)
Atıf Sayısı :