Bu makalede, pandemi sürecinde sosyal çalışmaların önemi ve COVID-19'un toplum üzerindeki etkileri ele alınmaktadır. Pandemi, çevresel sorunlarla birlikte artan nüfus ve sosyal alanlardaki problemlerle birlikte insanları karşı karşıya bırakmaktadır. Bu sorunların çözümünde, bireylerin ve kurumların sosyal sorumluluklarını yerine getirmesi ve toplumsal bilincin artması beklenmektedir. COVID-19 salgını ise tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sosyal yaşamı etkilemiş ve günlük alışkanlıklarda önemli değişikliklere neden olmuştur. Salgın, fiziksel hastalıkların yanı sıra psikolojik, ekonomik ve sosyal sorunlara da yol açmıştır. Bu olumsuz etkilerin azaltılmasında sosyal sorumluluk çalışmalarının önemi artmaktadır. Pandemi, özellikle yoksulluk içinde yaşayanlar, yaşlılar, engelli bireyler, kadınlar, evsizler ve göçmenler gibi dezavantajlı grupları daha fazla etkilemektedir. Ayrıca, kayıt dışı çalışanlar ve sosyal güvenlik koruması olmayan kişiler de krizden daha fazla etkilenmektedir. Eğitime erişim konusunda da önemli sorunlar yaşanmaktadır. Bu nedenle, alternatif çalışmaların yürütülmesi gerekmektedir. Pandemi sürecinde sosyal izolasyonun önemi artmış ve insanların evlerinden çıkmamaları gerekmektedir. Bu durum, internet ve teknoloji kullanımını artırmıştır. Ancak, sosyal izolasyon nedeniyle bireylerin sosyal ilişki ve iletişimleri bozulmuş, kaygı ve panik ortaya çıkmıştır. Bu süreçte, yeni sosyal ilişki düzenine uyum sağlanması gerekmektedir. Ayrıca, kalabalık ailelerde ve uygun olmayan konut koşullarında uzun süre evde kalmanın stres ve psikososyal sorunlara yol açtığı belirtilmektedir.(AI)